Sanatta Yeterlilik Öğrencisi Yurtsever, ArtContact’te

Kastamonu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat ve Tasarım Anabilim Dalı sanatta yeterlilik öğrencisi ve Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi misafir öğretim üyesi Nusret İbrahim Yurtsever, 22-26 Mayıs tarihlerinde İstanbul Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen 4. Uluslararası ArtContact İstanbul’a kişisel sergisiyle katıldı.

15 eseriyle fuarda yerini alan Yurtsever’in eserleri yoğun ilgi gördü. Sergi ve eserleri hakkında Gazete Kampüs’e konuşan Yurtsever,  “Keşke Çocuk Olsaydım” (I wish I was a child ) başlıklı ilk kişisel sergimde hem geleneksel sanatsal üretime hem de günümüz yapay zeka ve artırılmış gerçeklik  üretimleriyle izleyiciler karşısında bu alanda yenilikçi, moderniteyi çağdaş bir sunumla sanatseverlere aktardım.” dedi. Sanatta yeterlilik tezini destekleyen çalışmalara yer verdiğini ifade eden Yurtsever, akademik çalışmalarıyla sanat eserlerinin birbiriyle uyumlu olduğunu aktardı. Yurtsever, sergisinde güncellenebilir ve sürdürülebilir sanat eserinin varlığını bir problem olarak ele aldığını vurgulayarak eserlerine yerleştirdiği artırılmış gerçeklik ile sürekli olarak güncellenebilen eserler oluşturduğunu belirtti.

Geleneksel, dijital ve yapay zeka üretim yöntemlerini harmanlıyor

Sanatsal yolculuğunda, geleneksel ve dijital üretim yöntemlerini harmanlayarak yenilikçi bir yaklaşımı benimseyen Yurtsever, hem geleneksel üretime duyduğu saygı, hem de dijital üretimin ve yapay zekanın sunduğu olanakları değerlendirerek eserlerinde iki farklı disiplini bir arada kullanıyor. Yurtsever’in eserlerinde renk ve formun kaotik ama uyumlu kullanımı izleyicinin duygusal algılarına hitap ediyor ve felsefik temelde Arthur Schopenhauer’ın estetik anlayışıyla sanat izleyicisini sanat eserleriyle rezonansa sokuyor.

Yurtseverin eserlerinde balon yapıları öne çıkıyor

Nusret İbrahim Yurtsever’in eserlerinde sıkça rastlanan balon yapıları, sanatçının  çocukluk dönemine olan derin bir hayranlıktan kaynaklanıyor. Balonların, çocukken ulaşılamayan, ancak yetişkinlikte de bir nostalji ve arzu nesnesi olarak kalan objeler olması sanatçıya ilham oluyor. Her çocuğun balon gördüğünde ona sahip olmak istemesi ve bu istek, rengarenk ve şekil değiştirebilen bu nesnelerin cazibesiyle birleşiyor. Yurtsever, bu çocukluk anılarını ve balonlara olan sevgisini, sanatının merkezine yerleştiriyor. Sanatçı, balonları hem estetik hem de duygusal bir bağ kurma aracı olarak kullanıyor. Balonların parlak renkleri ve organik formları, sanatçının eserlerinde dinamik bir görsel deneyim sunuyor. Balonlar, insan yaşamının geçiciliğini ve anıların kırılganlığını simgeliyor. Balonun içindeki hava gibi, anılar da zamanla değişiyor ve kaybolabiliyor. Ancak, balonların parlak renkleri ve çekici formları, yaşamın güzelliklerini ve çocukluk masumiyetini temsil ediyor.

Haber: İnci Aldemir