Kendini Gerçekleştirme Yolculuğunda, Hocalar Eşliğinde Farkındalık Rehber Eğitimleri Başladı
“Kendimin Farkında Mıyım” Projesi’nin ilk etkinliğinde Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg’in konuşmacı olarak katıldığı “Şehre, Üniversiteye ve Yeni Bana Uyum” söyleşisi düzenlendi.
Kastamonu Üniversitesi’nde İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, İletişim Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Eğitim Fakültesi’nin ortak projesi olan ‘’Kendimin Farkında Mıyım’’ Projesi’nin ilk oturumu gerçekleşti. Kastamonu Üniversitesi Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda düzenlenen söyleşi saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Söyleşinin moderatörlüğünü proje yürütücüsü, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Dilber Usul gerçekleştirdi.
Cumhuriyet Bayramı’nı büyük bir coşkuyla kutladığımız bu haftada moderatör Dr. Öğr. Üyesi Dilber Usul, açılış konuşmasını Cumhuriyet’in yeni yüzyıllara mutluluk ve coşku ile birlikte gelmesi temennisini dile getirerek başladı. Usul, “Güzel güzel yüzyıllara neşeyle, coşkuyla… Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun” ifadeleriyle Cumhuriyet’e olan bağlılığını vurguladı.
Moderatör Usul, projenin amacının üniversitedeki öğrencilerin eğitim ve öğretim süreçlerinde başarıyı yakalamalarına, mesleki hayata doğru adımlarla yönelmelerine ve sağlıklı bir özbilinç geliştirmelerine katkı sağlamak amacıyla yapılacağını belirtti.
Dr. Öğr. Üyesi Usul, gençlerin topluma, millete ve devlete; sağlıklı bireyler olarak katılmalarını hedeflediklerini vurguladı. Çalışma kapsamında, öğrencilerin gelecekteki mesleklerinde başarılı olmaları ve üretken bireyler olarak büyümeleri için ellerinden ne geliyorsa yapacaklarını açıkladı.
Dr. Öğr. Üyesi Dilber Usul, Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg’i ‘’Şehre, Üniversiteye ve Yeni Bana Uyum’’ başlıklı konuşmasını yapmak için sahneye davet etti.
Kastamonu Üniversitesi açıldıktan birkaç yıl sonra üniversiteye katıldığını söyleyen Prof. Dr. Lindberg, yüksek lisans ve doktora eğitimini eğitim psikoloji alanında tamamladığını söyledi. Çocukluk çağındaki eğitim öğretim sürecinde zorlandığına değinen Prof. Dr. Lindberg, ilkokul ve ortaokul yıllarında başarısız bir öğrenci olduğunun altını çizdi. Bir aile toplantısında aile üyesinden birinin, başarıları için kendisine söylediği “Aslında biz hiç beklemiyorduk” sözlerine şaşırdığını anlatan Prof. Dr. Lindberg, bu durumu küçük yaşta okula başlamasına, arkadaşlarından küçük olmasına ve uyum sürecinde yaşadığı zorluklara bağladığını belirtti. Ancak ortaokulda karşılaştığı bir matematik öğretmeninin kendisine çok önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Prof. Dr. Lindberg, bunun bir öğrencinin öğrenim ve uyum aşamasında çok önemli bir detay olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Lindberg, üniversiteye başladığı zaman, kendini tanımanın ve keşfetmenin önemini anladığını belirtti. Küçük bir şehirden büyük bir şehre gidişin getirdiği zorluklardan bahsederken farklı bir kültüre nasıl uyum sağlayabileceği konusunda endişeler taşıdığını paylaştı. “Üniversitede farklı yaş grupları vardı. Arkadaşlarımın gelişimleri, kendi beklentilerim üzerine düşündürdü. ‘Ben ne yapacağım, beklentilerim neler?’ diye kendimi sorguladım ve bu süreçte bir hocamın desteğiyle kendimi bulma yolunda büyük bir adım attım” dedi.
Prof. Dr. Lindberg, hocasının desteği ile ne istediğini ve beklentilerini belirleme sürecinin, kendisi için önemli olduğuna değindi. Cumhuriyetin 101. yılını kutlayan Prof. Dr. Lindberg, “Bize bu özgür yolu açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve Cumhuriyetimize minnettarım. Bir kadın akademisyen olarak sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Lindberg, zorlukların insanların uyum sürecini güçlendirdiğini belirterek bu becerinin toplumsal veya fiziksel olarak öğrenilenlere karşı geliştirilen bir direnç olduğunu ifade etti. Özellikle 17-24 yaş aralığındaki öğrenci grubu için üniversite hayatının kimlik gelişimi açısından hayati önem taşıdığını vurgulayan Lindberg, “Kendimizi tanıma süreci bu aşamalarda başlıyor. Nihal kim? Nihal’in güçlü ve zayıf yönleri nelerdir? Kiminle arkadaşlık kurar, hayalleri neler?” gibi soruların kendi kimliklerini tanımalarında önemli rol oynadığını aktardı.
Üniversitenin sunduğu sosyal ortamların da kimlik bulmaya fayda sağladığını ifade eden Prof. Dr. Lindberg, her bölgedeki öğrencinin bir araya geldiği sınıflarda farklı kültürel dinamiklerin uyum katkılarının bulunduğunu gözlemlediğini aktardı. Örneğin, derslerde bir öğrenci kalın kıyafetler giyiyorsa, sıcak iklimden geldiğini tahmin ettiğini söyleyen Prof. Dr. Lindberg, “Böyle bir durum da uyuma örnektir” dedi.
Psikolojik temel ihtiyaçların da bu uyum sürecinde önemli bir yer tuttuğunu belirten Prof. Dr. Lindberg, özerklik, yetkinlik ve ilişkisellik gibi kavramların bireyin kendi kararlarını verebilmesi, kendini tanıması ve sosyal bağlar kurabilmesi açısından önemine dikkat çekti.
Prof. Dr. Lindberg, üniversite ortamına aitlik hissinin son derece önemli olduğunu vurguladı. Yalnız kalan öğrencilerin, hem akranları hem de ders hocaları tarafından göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Lindberg, “Burası lise değil, üniversite. Mesleki başarı açısından elde edilecek yer, üniversitenin sunduğu fiziksel olanaklardan faydalanılması gerek. Kulüpler, topluluklar gibi geniş alanları öğrenciler kullanmalı” diye ekledi.
Üzerinde durulması gereken bir diğer konunun ise, düşük akademik başarı gösterenlerin dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Lindberg, eğer bir öğrenci, üst üstte ortalaması 2’nin altında kalıyorsa, bu durumda, “Bu öğrenci başka bir sorunla mı karşılaşıyor, yoksa çalışmak zorunda mı? Danışman hocalarından destek alabilir ya da kendisinin arasının iyi olduğu bir hocayla görüşmeli.’’ dedi.
Prof. Dr. Lindberg, “Öğrencilere görev vermek, onları tanıştırmak önemli bir stratejim” diyerek iletişim kurmanın önemini vurgulayarak konuşmasını bitirdi.
Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şerif Demir tarafından Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg’e teşekkür belgesi takdim edildi.
Etkinlik soru-cevap bölümü ve toplu fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.
Haber: Mustafa Şahin / Murat Çimenli
Fotoğraf: Tuğçe Karafakıoğlu