Altın Portakal’da Kastamonu İLEF Rüzgarı Esti!
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü kazanan “Döngü” filminin mimarları ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Büyük bir başarıya imza atarak Altın Portakal Film Festivali “Sinema Okulları Öğrenci Filmleri” kategorisinde adından söz ettiren Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Dekanı Prof. Dr. Muharrem Çetin, “Döngü” filminin danışmanlığını üstlenen Arş. Gör. Mehmet Oğuz Yıldırım ve film yönetmeni Ramazan Yakut sorularımızı cevapladı.
İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Çetin, Yakut’u başarısından dolayı kutlayarak şu ifadeleri kullandı:“Fakültemizin uygulama birimlerinin geldiği nokta çok kıymetli. Araştırma görevlisi arkadaşlarımızın önderliğinde öğrencilerin yetişmesine yönelik birçok çalışma yapılıyor. Bu çalışmaların yavaş yavaş meyvesini almaya da başladık. Altın Portakal ödül töreninde Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin yer alması hakikaten çok gurur verici bir durum. Fakülte olarak başarılarımızın devam edeceğine inanıyorum.”
Genç yönetmen Ramazan Yakut’un başarılarının devam etmesi için temennilerde bulunan Prof. Dr. Çetin, danışmanlığını üstlenen Arş. Gör. Mehmet Oğuz Yıldırım’ı ise katkılarından dolayı tebrik etti.
“Ramazan, bundan sonraki tüm öğrenciler için bir rol model olacak.”
Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersoy Soydan ise Gazete Kampüs’e şu açıklamalarda bulundu:
“Uluslararası Altın Portakal Film Festivali’nde Ramazan Yakut’un Sinema Okulları kategorisinde Jüri Özel Ödülü’nü alması bize çok büyük gurur verdi. Ramazan’ın bu proje için çok emek verdiği filmin sinematografik olarak estetik olarak son derece güzel olmasından belli aslında. Hepimizin gündeminde olan iklim değişikliği ve kuraklık gibi konuları işlediği kısa filminde Altın Portakal jürisinin takdirini kazanması hakikaten çok gurur verici bir şey. Radyo Televizyon ve Sinema bölümümüzden 4. Sınıf bir öğrencimizin bu denli prestijli bir festivalden ödülle dönmüş olması hem bölüm olarak hem fakülte olarak çok değerli. Ramazan, bundan sonraki tüm öğrenciler için bir rol model olacak. Çünkü çıtayı çok yukarıya koydu. Önümüzdeki yıllarda arkadaşlarımızın pek çok film festivallerinde başarılar kazanacağından eminiz. Artık hepsi birer “Ramazan” olmaya çalışacaktır. Türk sineması için de taze bir kan geliyor diyebiliriz.”
“Bu ödül bizim için bir sonuç değil, yeni bir başlangıç”
Film sürecinin başından bu yana genç yönetmene yol gösteren Arş. Gör. Mehmet Oğuz Yıldırım ise öncellikle “Döngü” filminin Türkiye’de sinema eğitimi veren okullar arasından sıyrılıp, Altın Portakal Film Festivali’nde 12 finalist arasında yer almasının önemini vurgulayarak şunları söyledi: “Döngü kısa filmi, çok değerli bir konuyu hem derinlemesine hem de estetik bir biçimde işleyerek, sinematografisiyle güçlü bir anlatıyı izleyiciye sundu. Film hem jüri hem de izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı ve bu beğeni, Jüri Özel Ödülü ile taçlandırıldı. Bu başarı sadece Ramazan için değil, Kastamonu Üniversitesi ve İletişim Fakültemiz için de büyük bir anlam taşıyor. Bu ödül bizim için bir sonuç değil, yeni bir başlangıç. Artık daha nitelikli ve kaliteli eserler üretmek için üzerimizde bir sorumluluk hissediyoruz.”
Elde edilen başarının diğer öğrencilere de büyük bir motivasyon kaynağı olacağını ifade eden Arş. Gör. Yıldırım, bu süreç sonrasında birçok öğrencinin kendisi ile senaryolarını paylaştığını ve film çekme isteklerini dile getirdiğini söyledi. Görevlerinin ise öğrencilerin kendilerine güvenmelerini sağlamak, cesaretlendirmek ve sektörde yer bulmalarına yardımcı olmak olduğunu ekledi. Festival sürecine de değinen Yıldırım, “Festival sürecinde birçok uzun ve kısa metraj film izledik, panellere katıldık ve sinema çalıştayına dahil olduk. Pitching ve Work in Progress sunumlarını takip ettik. Tüm bu deneyimler hem benim hem de Ramazan’ın vizyonunu geliştirdi diyebilirim. Ramazan’ın festivalde kurduğu bağlantılar, onun gelecekteki projeleri için büyük bir avantaj. Bu tanışıklıklar, ileride daha profesyonel ve prodüksiyon seviyesi yüksek filmler çekme imkânı sunabilir.” ifadelerini kullandı.
“Döngü” filminin yönetmeni Ramazan Yakut, Gazete Kampüs muhabirinin sorularını yanıtladı.
Serüvenin başına gidelim. “Döngü” filminin ilk tohumları ne zaman atıldı?
Aslında her şey 2021 yılında Marmaris’te çıkan orman yangınlarıyla başladı. Meydana gelen olaylardan, yanan ormanların manzarasından çok etkilendim ve “Döngü” filmini yapmaya karar verdim.
“Döngü” filminin konusundan bize biraz bahseder misiniz?
Döngü filmi, doğa-insan ilişkisini anlatan bir film olarak özetlenebilir. Film, aktörün kuraklık ve iklim krizi üzerine dünyaya karşı olan sorumluluğunu anlamaya çalışmasını izleyiciye anlatıyor.
“Döngü” filminin çekim sürecinden bahseder misiniz? Bu süreçte neler yaşandı?
Van’da, Tuz Gölü’nde, Karapınar obruğunda ve Çıralı obruğu gibi farklı alanlarda çekimler yaptık. Bunlara ilave olarak filmin içerisinde Marmaris’ten de görüntüler yer alıyor. Filmin içinde obrukların olduğu bir sahne var, bu sahneyi çekerken çok fazla zorlandık. 45 derece sıcaklıkta 150 metre derinliğindeki bir obruğa girerek çekimler yaptık. Bir başka sahnede ise mağaralarda drone ile kayıt almak bizi çok zorladı. Bu çekimler bizler için çok ilginç bir deneyim olmakla beraber büyük bir tecrübe oldu. Çekimlerdeki amacımız tamamıyla doğayı anlatan, medeniyetten uzak ve hiçbir şekilde insana dair bir materyalin bulunmadığı yerlerde görüntüler almaktı. Yani tamamen doğa ve insan ilişkisini, aktörün ruhsal ve içsel yolcuğunu anlatan bir film çektik.
Bir şeyler üretme motivasyonlarınız nelerdir?
Ürettiğim bir filmin öncekinden daha iyi olmasını çok önemsiyorum. Sinema alanıyla ilgili uluslararası çapta kurduğum hayaller, üretme motivasyonumun temelini oluşturuyor diyebilirim.
Genç yaşta Altın Portakal’da başarılı olmak ve ürettiğin bir şey sonucunda bu denli ödüllendirilmek nasıl bir duygu?
Aslında hiç beklemiyordum. Bir gün telefonuma bir bildirim geldi ve Altın Portakal’da finale kaldığımı öğrendim. O an benim için heyecan vericiydi. Sonrasında danışman hocam Arş. Gör. Mehmet Oğuz Yıldırım’la beraber Antalya’ya gittik. Festival süreci benim açımdan çok verimli geçti. Çeşitli sunumlara ve söyleşilere katıldım. Birçok ünlü yönetmen, yapımcı ve oyuncularla tanışma fırsatı buldum. Yakaladığım fırsatları iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. Bu konuda mutluyum.
Ödül töreninde isminin açıklandığı andan itibaren neler hissettin?
Ödül törenindeki ilk ödülün bana verilmesi beni çok heyecanlandırdı ve çok şaşırttı. Yarıştığım kategoride çok fazla profesyonel ve teknik açıdan kusursuz, ünlü oyuncuların oynatıldığı ve dev platoların kurulduğu filmler yer alıyordu. Tüm bunlardan dolayı açıkçası pek de ümitli değildim. Fakat jüri üyeleri fikrimi çok beğendiler ve beni bu ödüle layık gördüler. “Döngü” filminin vicdana dokunan bir film olduğunu, tekniğin çok da önemli olmadığını ve asıl şeyin fikir olduğu birçok kişiden duydum. Bu da beni çok mutlu etti.
Haber: Mert Can Başcan
Fotoğraf: Deniz Çalık