Bereketi Paylaşmak: ‘’Sadaka ve Zekatın Önemi’’ Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Gazete Kampüs’e Anlattı

Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Ramazan ayında zekât ve sadaka vermenin önemini Gazete Kampüs’e anlattı.

Bereketi Paylaşmak: ‘’Sadaka ve Zekatın Önemi’’ Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Gazete Kampüs’e Anlattı
28.03.2025
231
A+
A-

Prof. Dr. Ahmet Özdemir, Gazete Kampüs muhabirinin sorularını cevapladı. Prof. Dr. Ahmet Özdemir, ‘’ Zengin ile fakir arasındaki iletişimi kuran sadaka ve zekattır’’ ifadelerini kullandı.

Üç ayların manevi atmosferinde iyilikleri artırma, özellikle sadaka ve zekatları artırmaya, muhtaçları gözetmeye yönelik yapılması gerekenlerle ilgili Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özdemir ile röportaj gerçekleştirdik.

Sadaka vermenin fazileti nedir, kimlere sadaka verilir?

Sadaka nitelik itibariyle geniş bir kavramdır. Bizim kültürümüzde sadaka denildiği zaman genelde nafile olarak yani zekat ve fitre dışındaki maddi yardımlar kastedilir. Bu sadaka, Allah’ın kitabında ve Peygamber sallâllahü aleyhi vesellemin sünnetinde teşvik edilmiştir. Güler yüz bile sadakadır, iyi bir Müslüman olmak da keza öyledir. Sadaka, Allah rızası için fakirlere, muhtaç kimselere, karşılıksız olarak verilen şeydir; yapılan yardım, her türlü iyilik; Allah yolunda yapılan harcama olarak düşünebiliriz. Allah rızası için yapılmalıdır, özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır, karşılıksız olarak yapılmalıdır. Sadaka, Allah’ın rızasını kazanmanın, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmenin yoludur. Sadaka farz olan bir ibadet değildir. Nafile ibadet olarak tanımlanan sadaka için Hz Peygamberin de sıklıkla çevresindeki Müslümanlara sadaka vermeyi öğütlediği ve sadaka vererek çok iyi bir örnek olduğu bilinmektedir. Sadaka verilecek kişilerin ihtiyaç sahibi olmasına dikkat edilmelidir.

Fıtır sadakası (Fitre) nedir?

Ramazan ayının hususiyetlerinden birisi fitre ibadetinin olmasıdır. Fitre bayrama erişmenin mutluluğunu toplum olarak fakir ve zengin herkesin yaşamasını sağlayan bir ibadettir. Belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için yerine getirmekle yükümlü bulundukları mâlî bir ibadet olduğunu söyleyebiliriz. Bunun asgari miktarını her yıl Diyanet İşleri Başkanlığı beyan ediyor, bu sene 180 tl olarak ifade edildi. Bayram öncesi, bayrama ulaşırken vermesi gereken yardımdır diyebiliriz fitre için.

Sadaka vermek neden önemlidir, sadaka vermek sünnet mi?

Müslüman olarak toplumsal görevlerimiz var. Bizler sadece kendimizden değil, yaşadığımız toplumdan da sorumluyuz. Toplumun daha iyiye gitmesi, hayra yönelmesinden sorumluyuz. Bir müslüman olarak karşındaki kişiyi anlamak, sıkıntı içinde ise çözüme ulaştırmak gerekir. Sadaka hem dünyada hem de ahirette en değerli mükâfat olan Rabbimizin rızasını kazanmaya vesile olduğu gibi, insanoğlunun ahlaken gelişimini de sağlar. Sadakanın çeşitlerinden biri olan zekat dinimizce farz olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca İslam’ın beş şartında yer alacak kadar da önemlidir. Peygamber Efendimizin de hadislerinde yer verdiği üzere sadaka vermek sünnettir. Zekat ve fitre dışında da sadaka vermek sevap kazanma fırsatıdır.

Sadakanın miktarı nasıl olmalı?

Farz olan zekatta ne kadar miktarda verilmesi gerektiği bütün detayları ile belirlendiğini söyleyebiliriz. Ancak nafile sadakalarda ise verilen miktarın belirli bir oranı olmamakla birlikte önemli olan Allah rızası için cüzi miktarda da olsa sadaka olarak bir şeyler yapmaktır. Nafile sadaka da kişi bulunduğu ölçülerde şartlarda ne kadar imkanı varsa vermelidir, belirli bir oranı yoktur. Kişinin gönül zenginliği ile bağlantılı bir ibadettir.

Zekat nedir, İslam’da yeri nedir?

Zekat denildiği zaman kelime manasıyla temizliktir. Zekat kişiyi temizler, zengin olan Müslümanın yılda bir defa belirli oranlarda malını ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Zekât, İslam’ın beş şartından biri olduğundan önemlidir. Aslî ihtiyaçları ve borçları dışında nisap miktarı, zekâta tabi ve üzerinden bir yıl geçmiş bir mala sahip olan kimsenin bunun zekâtını geciktirmeden vermesi gerekir. Zengin ile fakir arasındaki iletişimi kuran sadaka ve zekat olduğunu söyleyebiliriz.

Zekat ile sadaka arasındaki en büyük fark nedir?

İslam, zekâtı belirli varlıklarda vacip kılmıştır: Altın, gümüş, ekinler, meyveler, ticaret malları, küçük ve büyük baş hayvanlar (Koyun, sığır, deve) gibi. Sadaka ise belirli bir varlıkla ilgili değildir. Tam tersi sınır olmaksızın insanın sahip olduğu her varlıktan sadaka verebilir. Zekatın vacip olması için ise nisap, bir senenin geçmesi ve belirli bir yüzdelik verilmesi gibi bir takım şartlar mevcuttur. Sadaka ise hiçbir şarta bağlı olmaksızın kişi, istediği zaman istediği miktarda verebilir. Farkların bunlar olduğunu söyleyebiliriz.

Zekat vermek kimlere farzdır, zekat kimlere verilmez?

Zekatla kimler sorumludur, dinen zengin olanlar sorumludur. Zekâtın farz olabilmesi için kişinin Müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergen ve hür olması; borç ve temel ihtiyaçlarından fazla, artıcı nitelikte nisap miktarı mala sahip olması; bu mala sahip olduktan sonra üzerinden bir kamerî yıl geçmesi ve yıl sonunda da nisap miktarını koruması gerekir. Nisap miktarı, altında 20 miskal (80.18 gr.) olduğunu söyleyebiliriz. Zekât verebilecek durumda olanlara, Müslüman olmayan kimselere, Birinci derece akrabalara (anne, baba, büyükanne, büyükbaba, çocuklara, torunlara vb.) ve karı-kocanın birbirine zekât vermesi caiz değildir.

Dernekler ve vakıflar aracılığı ile zekat vermek caiz mi?

Bu aracının birey olması ile kurum olması arasında fark yoktur. Buna göre hayır kurumu, dernek, vakıf veya sivil toplum kuruluşu, toplayacağı zekâtları Kur’ân’da belirlenen yerlere/fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorsa aracı konumunda olan bu kuruluşlara zekâtı fakir vb. alacaklılara ulaştırma vekâleti verilebilir. Zekâtı hak sahiplerine ulaştırmayıp, inşaat, aydınlatma, büro masrafları gibi genel hizmetleri içinde değerlendirecek olan kuruluşlara ise zekât verilmez. Aldıkları zekat ve fitreleri fakirlere vermek üzere bir fonda toplayıp kurum ve yardımlaşma fonlarına zekat ve fitre verilmesinde dinen bir sakınca olmadığını söyleyebiliriz.

Dijital yollarla zekat vermek doğru bir yöntem mi?

Elbette ki imkanlarımızı kullanmak gerekir. Bir Müslüman elindeki imkanı kullanmalı. Çağın getirdiği teknolojik imkanlar doğrultusunda güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilir. Ancak burada şunu işaret edelim, normal şartlarda zekat ve fitre mümkün mertebe yaşanılan bölgeye ulaştırılması gerekir. Öncelik kişinin yaşadığı bölgedeki ihtiyaç sahibi olmalıdır. Daha sonra diğer şehir, ülkelere ulaşmak gerekir. Ya da bir yerde acillik söz konusu oldu diyelim deprem, afetler gibi oralara ulaşılması lazımdır. Ancak ilk etapta gözümüzün gördüğü kendi akraba civarından başlamak, sonra komşu mahalle, yaşadığın bölge şehir, daha uzakta bir ihtiyaç sahibi varsa o zaman oraya yönelmeli bir insan.

İlk kez zekat verdiğiniz an ne hissettiniz?

Her ibadeti yapmanın kişiye bir huzur kazandırdığını söyleyebilirim. İbadetlerin insan ve toplum üzerinde mutlaka olumlu yönde etkileri vardır. Kelime anlamının temizlik olduğunu söyledik, kişi ruhen arınır. Bir hadis hatırlatmak gerekirse; “İnsan ölünce, üç ameli dışında bütün amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifade edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” Bilindiği gibi sadaka-i câriye, herkesin faydalanacağı süreklilik arzeden hayırlar için kullanılan genel bir tâbirdir. Buna “kurumlaşmış hayırlar” da diyebiliriz. Mâbedler, mektepler, çeşmeler, köprüler, hanlar ve vakıflar gibi hizmet kurumları, kendileri devam ettiği sürece “sürekli hayır” anlamında birer “sadaka-i câriye”dir. Dolayısıyla bunları yapanların, yapımına vesile olanların, yardım edenlerin amel defterine devamlı sevap yazılır.

’Sadaka belayı def eder’’ hadisi ile ne demek istenmiş, başınızdan böyle bir olay geçti mi?

Topluma o kadar yerleşmiş ki, hatta verilmiş sadakası varmış denilir. Bir olaydan ucuz kurtulduktan sonra, kıl payı kurtulunca verilmiş sadakası varmış denilir. Toplum belleğine de işlenmiş bir bilgidir. Bizlerde hayatımızın içinde sadaka vererek görünür görünmez başınıza bir şey gelecek bütün olumsuzluklardan Cenab-ı Hakk-a sığınırız. İyilikler yaparak sevaplar işleyerek bizim hayatımızda zorluklarla imtihan olunmamayı murad ve niyaz ederiz.

Prof. Dr. Ahmet Özdemir, ”Bu Ramazan ayında önemli bir ibadet olan Müslümanların maddi sorumlulukları kapsamında bu konuyu ele aldığınız için sizleri tebrik ediyorum, inşallah halkımıza bu bilgiler ulaşır toplum olarak kazançlı bir zaman dilimini bu Ramazan ayında geçiririz. ” mesajını verdi.

Röportaj: Tuğçe Karafakıoğlu

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.