İNSANLAR DİJİTAL KÜLTÜRLEŞMEYE DOĞRU GİDİYOR

Dijital kültür, dijitalleşme ve topluma yansımaları, dijital güvenlik, çocukların bilinçli dijital kullanımı ve dezenformasyon hakkında birçok sorumuzun cevabını almak için Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selman Tunay Kamer ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Dijital Kültür Nedir?
Toplumların geçmişten bugüne oluşturduğu davranış kalıpları diyebiliriz. Dijital bir çağda yaşıyoruz ve dijitalleşmeyle beraber başka kültürler de ortaya çıktı örneğin selfie, sosyal medyadaki iletişimi temsil eden yorumlar ve beğenileri bu şekilde değerlendirebiliriz. Her bir platformun da kendine ait bir kültürü oluştu.

Dijital Kültür Eğitimi Nasıl Etkiler?
Covid-19 döneminde online eğitimle başka platformlar da devreye girdi. Yapay zeka ile daha farklı hale geldi. Bir fikrimiz oluştu ve hala kullanıyoruz yapay zeka artık vazgeçilmez. Ülkemiz yapay zeka çalışmalarına biraz geç kaldı.

Aileler Çocuklarını Nasıl Koruyabilir?
Korkarak baş edemeyiz. Bilinçli şekilde davranmalıyız, şimdi çekilen fotoğraflar ileride linçlenmeye neden olabilir. “Çocuklarınızın fotoğraflarını paylaşırken iki kez düşünün” ileride oldukça zarar görebiliriz. Bir beğeni uğruna çocuklarımızın hayatını heba etmemeliyiz. Ebeveynler çocuklarının oynadıkları oyunlara, kimlerle konuştuklarına dikkat etmeli. Çocuklara akıllı cihazları yasaklamak yerine kısıtlama getirilebilir ve dijital okuryazarlık seviyesinin arttırılması bu cihazları bilinçli kullanmak açısından oldukça önemli. Medyadan, telefondan, akıllı cihazlardan, internetten ve yapay zekadan bir kurtuluşun olmadığını fark etmeliyiz ve dünyaya kendimizi kapatmamalıyız.

Özellikle salgın döneminde hayatımıza zorunluluktan dolayı giren Zoom’un eğitim hayatını etkileyen bir unsur olduğunu gördük. Şu anki şartlarda Boston’da bir üniversiteden sertifika programlarıyla dersler alınabileceğini biliyoruz. E- Seminer gibi uygulamaların hayatımıza oldukça faydası var, zamandan tasarruf yaparak ben de bu uygulamaları kullanıyorum. Yapay zekayla birlikte bu uygulamaların daha da artacağını düşünüyorum. Yapay zekanın sınıf içi ortamlarda da kendini göstereceğini düşünüyorum. Yapay zeka denilince korkan ve robotlaşma olacak, bizi yok edecekler gibi düşünen insanlar var. İnsanlar bilmedikleri şeylerden korkarlar, o yüzden gençlerin ve ülkemizin yapay zeka ile ilgili çalışmalarla ilgilenmesi gerek. Dünyada bu alanda ciddi anlamda politikalar yürütülüyor tarım, eğitim, sağlık alanlarında çalışmalara başlandı. Gelecek yıllarda eğitimde işe yarayabilecek olan çiplerden bile söz edebiliriz. Bu çiplerle öğrenmeler gerçekleşecek mi? Öğrenme biçimleri değişecek mi? okulsuz toplumun tartışılacağı bir dönem bizi bekliyor.

Teknoloji’nin Gelişmesiyle Ne Gibi Meslekler Bitecek?
Türkiye eğitim sisteminin en önemli işlerinden bir tanesi de yenilikçi bireyler yetiştirmektir. Yani yapay zeka bizi bozacak endişesi olsa da yapay zeka çalışacak elemanlar yetiştirmek durumundayız. Teknolojinin değişmesiyle birlikte insan gücüne dayalı meslekler yavaş yavaş azalıyor, eğitimciler veya psikologlar ve din görevlileri gibi duygu aktarımı sağlayan meslekler birazcık daha ön plana çıkabilir.

Dijital Dönüşüm Bir Toplumun Kültürel Yapısını Nasıl Etkiler?
Olumlu yönüne bakacak olursak, teknolojiye entegre olmuş bir toplum geleceği yönetecek toplumdur. Tabi ki olumsuz yönleri de var, eskiden telefon dolandırıcılığıydı sonra ise e-posta dolandırıcılığına döndü. Instagram’dan veya diğer platformlardan DM üzerinden yapılan dolandırıcılık ve şimdi direkt size bir tane mesaj gönderiliyor, tıkladığınızda o an telefonlarınızı ele geçirilebiliyorlar. Mesela izlemediğiniz herhangi bir video Instagram’da ya da YouTube’da denk geliyor farklı şeyler sunarak ilgini çekmeye çalışıyorlar.

Röportaj: Rümeysa YETİM-Rümeysa DERE
Fotoğraf: Tuğçe KARAFAKIOĞLU