“Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Belgesi Alan İlk Bölüm”

Gazete Kampüs’e konuşan Dekan Yardımcısı ve Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ersoy Soydan, “Bir farkımız var, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü, Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ilk akredite olmuş bölüm. Aynı zamanda Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) belgesi almış ilk bölüm. Üniversitemizde de TYÇ belgesini ilk alan bölümlerden bir tanesi.” ifadelerini kullandı.

Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nün genel durumu ile ilgili bize bilgiler verir misiniz?

Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi 2012 yılında kuruldu ve öğrenci almaya başladı. Fakültemizde yaklaşık bin 700 öğrenci var. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nde diğer bölümlerde olduğu gibi Yüksek Lisans programı açıldı. Yaklaşık 80 İletişim Fakültesi var. Radyo Televizyon ve Sinema ya da Sinema Televizyon Bölümleri var içinde. Bizimki de onlardan biri ama bir farkımız var. Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü olarak İletişim Fakültesi’nde ilk akredite olmuş bölüm. Aynı zamanda Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) belgesi almış ilk bölüm. Üniversitemizde de TYÇ belgesini ilk alan bölümlerden bir tanesi. Günümüzde iletişim araçlarında çok hızlı bir şekilde dijitalleşme yaşanıyor. Ve öğrencilerin de bu gelişen teknolojiye uygun bir eğitim alması gerekiyor. Bunun için sadece teorik dersler değil pratikte de uygulama alanlarının olması gerekiyor ki mesleğe ve hayata hazır hale gelebilsinler. Biliyorsunuz günümüzde çalışma hayatında büyük bir rekabet var. Biz Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü’nde hem akredite olmuş hem de uygulama alanlarını gerçekleştirmiş bir bölüm olarak bir hayli öndeyiz. 80 İletişim Fakültesi’nin Radyo Televizyon ve Sinema Bölümleri olarak %10 bile akredite değil. Burası o anlamda önemli. Çünkü burada Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) belirlediği kriterlerde hem teorik derslerin yeterliliği hem de uygulamanın varlığı ve yeterliliği önemli oluyor. Tam donanımlı bir televizyon stüdyosu ve bir radyoya sahibiz. Radyoda öğrencilerimiz programlar yapıyorlar. Radyo 7/24 yayına devam ediyor. Aynı zamanda canlı yayınlar da yapılıyor. Kampüs Radyo, Türkiye’de şu an bence en iyi uygulama radyolarından. Öğrencilere de kapısı açık. Aynı şekilde televizyon stüdyolarımız da üniversitelerin içinde belki en iyi televizyon stüdyolarından biri. Bir çok dersin uygulaması da orada yapılıyor. Bu da gençlerin çok kısa sürede mesleğe adım atmasını sağlıyor.

Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü mezunlarını hayatta nerede konumlandırırsınız? Mezun olduktan sonra nerelerde istihdam edilmektedirler?

Medya sektöründe olmalarını planlıyor ve tabi ki ona göre bir eğitim veriyoruz. Bir çoğu da çalışıyor. Genel anlamda insan hayatı iletişimden ibarettir. İletişim ve insan iletişiminin olduğu her alanda çalışabilirler. Aralarında tabi ki yüksek lisans ve doktora yapanlar da var. Akademisyen olarak da çalışabilirler. Onun dışında meslekte televizyon sektöründe, dizi sektöründe, sinema sektöründe çalışanlar var. Yönetmen olarak çalışan, televizyon programcısı olarak çalışan, kameraman olarak çalışan mezunlar var. Yani sektörün hemen hemen her alanında çalışan mezunlarımız var.

Radyo Televizyon ve Sinema Bölümünü okumayı tercih edecek öğrencilere neler söylemek istersiniz?

Çağımız medya çağı, hangi işi yaparsak yapalım medyayla bir ilişkimiz var. Kendimizi tanıtmak, kendimizi anlatmak için medyaya ihtiyacımız var. Dolayısıyla insanoğlu günün büyük bölümünü de medya araçlarında, televizyonda, radyoda ve diğer geleneksel medya araçlarıyla gerek sosyal medya araçlarıyla geçiriyor. Bu alan hemen hemen herkesin ilgi duyduğu bir alan. Ve bu alanda profesyonel olarak çalışmak isteyen gençler özellikle tercih edebilirler. Tam donanımlı bir televizyon ve radyo stüdyosuna sahibiz. Burayı tercih edecek öğrencilere bunu söylemek isterim: Zaten her sene tam olarak doluyor Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü. Bunların dışında Gazete Kampüs, öğrenci toplulukları, fakültemizin spor takımları var. Öğrenci toplulukları pek çok etkinlik düzenliyor. Film festivalleri, kısa film günleri yapılıyor. Sürekli olarak konuklar geliyor. Bir hayli etkinliklerle dolu bir fakülte olduğumuzu söyleyebilirim.

Röportaj: İnci Aldemir

Fotoğraf: Satınur Koç