KASTAMONU’YA BAHAR GELDİ, NEVRUZ KUTLANDI

Kastamonu Üniversitesi Nevruz Bayramı Kutlamaları kapsamında düzenlenen “Türklerin Milli Bayramı Nevruz-Ergenekon Bayramı” konferansı, Kastamonu Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kastamonu Üniversitesi Halk Kültürü Araştırma Merkezi, Kastamonu Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kastamonu Üniversitesi Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi desteğiyle yapıldı.

Etkinlik kapsamında Kastamonu Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nde Nevruz-Ergenekon Kitapları Sergisi ve Kastamonu Üniversitesi Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Zeki Gürel’in konuşmacı olarak katıldığı “Türklerin Millî Bayramı Nevruz-Ergenekon” konulu konferans akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katılımıyla düzenlendi.

Konferansa Doç. Dr. Gürel’in konuşmasıyla başlandı. Doç. Dr. Gürel ‘Anadolu’da yapılan Nevruz kutlamaları çerçevesinde, Kastamonu’da 1914/1915 yılında Köroğlu Gazetesi “Millî Bir Bayram” ve “Ergenekon Bayramı” gibi manşetten verdiği başlıklarla burada yapılan şenlikleri haber yapmıştır. Burada, kutlamaları Kastamonu İttihat ve Terakki Şubesi’nin desteklediği, Türk Gücü Derneği’nin organize ettiğini görüyoruz. Kastamonu şairi Safranbolulu Tahir Karaoğuz’un “Yeni Gün” başlıklı şiiri o günkü Köroğlu Gazetesi’nde yayımlanmıştır. Tahir Karaoğuz’un kutlamalarda kürsüye çıkarak, halka hitaben okuduğu bu şiir, Nevruz’la ilgili olarak yapılan adlandırmalar arasında yer alan “Ergenekon Bayramı” kavramıyla yakından ilgilidir. Nevruz Türkelinde nakış demektir. Ezelden ebede alt yüreklerden kâinata Türkçe bakış demektir. Dili bir, gönlü bir, imanı bir, insanların bugün bayramıdır. Bugün Nevruz-u Sultandır. Ergenekon Bayramıdır. Bayramımızın ve her günümüzün bayram olması için inadına bir olalım, diri olalım... Bu bayramın hayırlara vesile olması, kardeşliğimize katkı sunması dileğiyle.’ diyerek bayramı kutladı.

Doç. Dr. Gürel konuşmasına Karaoğuz’un şiirini okuyarak devam etti.
“Kutlayın Türk erleri bu günü!
Bugün, Türk’ün ulu günü
Dünyaları alt üst eden, titreten
Türkler, bugün sağdan soldan yüklenen Düşmanlarla çok çarpıştı, savaştı Senelerce ercesine uğraştı
Dağlar, taşlar kızıl kana boyandı
Çoluk çocuk, kadın yiğit doğrandı Yalnız “Nevruz, Kayan ” iki kız ile Kurtuldular, hemen verip el ele
Bir sarp dağa tırmandılar gizlice Yürüdüler gece gündüz.– Bir nice
İz göründü önlerinde bir ala
Geyik çıktı, doğruldular bu yola
Yol uzadı, uzadıkça en sonra
Rast geldiler birden dikçe bir yara Aşıp yarı, baktılar ki, pek geniş
Bir yeşil dağ, dağlar ile çevrilmiş! Ergenekon denir idi bu yurda
Kaldılar üç yüz, dört yüz sene burada Çoğaldılar, geyikler de üredi
Türk’ten sağlam, güçlü bir soy türedi! “Bir gün bir kurt peyda oldu” bir çoban Görüp bunu takip etti ardından, -Taşmıştı yiğitlerin sevinci-
Bir delikten çıktı o kurt,.. Demirci

Ocağını yaktı, örs işledi uğraştı… Ve en sonra genişçe bir yol çıktı Türkler burdan kavuştular Turan’a! Saldırdılar yine artık her yana… Demirciye “Bozkurt” adı verildi Kutlayın Türk erleri bu günü! Bugün Türk’ün en ulu günü “

Türki Cumhuriyetlerden gelen ve Kastamonu Üniversitesi bünyesinde eğitim gören öğrenciler kendi ülkelerinde Nevruz Bayramı’nın nasıl kutlandığına, ülkelerinin geleneksel kıyafetlerine, danslarına ve ritüellerine dair bilgi verdiler. Bununla birlikte kendi ülkelerine ait geleneksel danslarla nevruz bayramını kutladılar.

Program katılımcıların sahneye gelerek Anayurt Marşı’nı söylemesiyle son buldu.

Haber : Miray Özkan – Nisa Çil
Fotoğraf : Nisa Çil