UNESCO Dünya Mirası: ”Safranbolu”

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu, tarihi yapıları ve atmosferiyle ziyaretçilerini etkiliyor.

UNESCO Dünya Mirası: ”Safranbolu”
20.12.2022
1.108
A+
A-

Türkiye’de gezip görülmesi ve bilinmesi gereken çok fazla tarihi ve doğa harikası yer bulunuyor. Gerek yeraltı güzellikleri gerek yeryüzü güzellikleri ile Türkiye cennet denilecek mekanlara ev sahipliği yapıyor. Karabük iline bağlı olan Safranbolu da yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Safranbolu 1994 yılından beri de UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.

Anadolu’nun kuzeybatı kesiminde Kızılırmak ve Filyos ırmağı arasında yer alan bu eşsiz yerin, Hititler, Firigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar, Selçuklular, Çabanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlı İmparatorluğu gibi farklı uygarlıklara ev sahipliği yaptığı biliniyor.

Safranbolu’da eski Hükümet Konağı’nın bulunduğu tepenin de Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslan’ın oğlu Melik Muhiddin Mesut döneminde, 1196 yılında Türklerin kesin egemenliğine geçtiği biliniyor.

Safranbolu’nun, Türklerle Bizanslılar arasında ve hatta Türk beylikleri ile Osmanlılar arasında da el değiştirdiği bilgisi İbn-i Battuta’nın gezi notlarında bulunuyor. Battuta, 1332 yılında Anadolu gezisinin Safranbolu ayağında, Safranbolu Kalesi’ndeki misafirliğine ve dinlediği Kur’an-ı Kerim’e gezi notlarında yer veriyor. Ayrıca İbn-i Battuta, 1326 yılında Safranbolu’yu hâkimiyeti altına alan Candaroğlu Süleyman Paşa’nın inşa ettirdiği ve günümüze kadar ayakta kalan hamam, medrese, cami gibi Safranbolu’nun en eski dini ve sivil yapıları anlatıyor.

Kent kültürünü en özgün biçimde açığa çıkaran yapılar ise “Safranbolu Evleri”. Türk konut mimarisinin en iyi temsilcilerinden olan Safranbolu Evleri’nden yaklaşık 2 bin adet bulunuyor.  Evler, Türklerin yaşam gereklerini tüm yönleriyle karşılayan gelenek ve görenekleri ön plana çıkaran mekânsal olarak zengin yapılar olarak öne çıkıyor.

Safranbolu Evleri’nde evin dış görünümünü tekdüzelikten kurtaran çıkmalar, kente farklı bir hava katıyor. “Muşabak” denen kafeslerin ve dışarıdan görülebilen ahşap kanatlı pencereler, ahşap yerleşim tavanlar ve bezemeler, demir kapı tokmakları, çeşitli motiflerdeki anahtarlar, malakari cephe süslemeleri, taş işçiliği gibi ufak detaylarla Safranbolu Evleri yerli ve yabancı turistleri etkisi altında bırakıyor.  

Safranbolu’nun geçmişten günümüze kadar gelmiş tarihi yapılardan biri olan İncekaya Su Kemeri,  116 metre uzunluğunda, 6 kemerli oldukça görkemli yapısıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Bu kemer, Kristal Teras’tan (Cam Teras) Tokatlı Kanyonu’na indiğinizde hemen solda kalıyor.

110–220 cm değişen genişlikteki kemerin hemen altından Tokatlı Deresi akıyor. Dere boyunca uzanan yürüyüş parkuru ise Tokatlı Kanyonu’nun en güzel rotasını oluşturuyor. Bu kemerin, Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından, Safranbolu’ya su getirmek için yaptırıldığı tarih kaynaklarında yer alıyor. 

Karabük’ün en çok ziyaret edilen yerlerinin başında gelen Safranbolu Tarihi Çarşısı’nı baştan sona gezmek için en az 1 günü ayırmak gerekiyor. Burada bulunan tarihi mekanları gezdikten sonra soluklanmak için kafelerin birine oturup odun ateşinde pişirilmiş Türk kahvesini içerken yanında ikram edilen safranlı lokumlar damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor.

Cinci Han’ın terası ise yerli ve yabancı turistlere Safranbolu’yu panoramik bir şekilde izleme fırsatı sunuyor.

Haber-Fotoğraf: Ece SİNAN

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.