Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türk Dili ve Edebiyatının Yüz Yılı Paneli

Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Kültür Sanat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü tarafından ‘’Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılı, Türk Dili ve Edebiyatının Yüz Yılı Paneli’’ gerçekleştirildi.

Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türk Dili ve Edebiyatının Yüz Yılı Paneli
07.11.2023
317
A+
A-

Kastamonu Üniversitesi İnsan Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ve Kültür Sanat Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü tarafından ‘’Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılı, Türk Dili ve Edebiyatının Yüz Yılı Paneli’’ gerçekleştirildi. Panel saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Bilgehan Bilgili Merkez Kütüphanesi Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleşen panele Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Aydın, Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Malik Bankır, Doç. Dr. Zeki Gürel, Doç. Dr. Gülten Küçükbasmacı, Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu, Doç. Dr. Kaan Yılmaz başta olmak üzere akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Etkinlikte konuşan Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdullah Aydın, divan edebiyatı olarak yayımlanan binden fazla çalışmanın olduğunu ve ayrıca mesnevi eserlerin 250’den fazla bulunduğunu bunlara günümüzde kolaylıkla ulaşabildiğini dile getirdi.

Doç. Dr. Gülten Küçükbasmacı, Türk Halk Edebiyatı’nın kurgusal ve bilimsel oluşum süreçlerini sosyal ve tarihi hadiselerden bağımsız düşünmenin mümkün olmadığını dile getirdi.

Türk Halk Edebiyatı’nın bilinçli döneminin Tanzimat Dönemi’nde yaşandığını aktaran Doç. Dr. Küçükbasmacı, bu dönemde Şinasi’nin ‘Durub-ı Emsal-i Osmaniye’ eserini kaleme aldığını, Namık Kemal’in fikirlerinin değerli olduğunu ve Ziya Gökalp’ın ‘Şiir ve İnşa’ eserinin bulunduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Onur Hasdedeoğlu, Yeni Türk Edebiyatı’nın ortaya çıkmasının temellerinde Darülfünun’un katkılarının olduğunu aktararak Darülfünun’un 1870 yılında Hikmet ve Edebiyat Fakültesi’ni faaliyete geçirdiğini fakat kısa bir sonra kapandığını belirtti. Doç. Dr. Hasdedeoğlu, 1874 yılında faaliyete geçen Edebiyat Mektebi’nin 1880 yılında faaliyetlerinin sonlandığını aktardı. Doç. Dr. Hasdedeoğlu, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Edebiyat Fakültesi’nin ‘’Edebiyat, Tarih, Felsefe ve Coğrafya’’ olmak üzere dört farklı ihtisas alanına ayrıldığını ve Cumhuriyet’in kurulması ile birlikte en köklü gelişmelerin yaşandığını vurguladı.

Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Malik Bankır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Harf Devrimi ile ilgili yasanın sunulduğunu ve 3 Kasım 1928 günü kabul edildiğini hatırlatarak Harf Devrimi’nin toplumda sürekli bir tartışma konusu olduğunu ve bir çok çalışmada ele alındığını söyledi. Dr. Bankır, dünyada yaşayan yaklaşık 6900 dilin bulunduğunu ve her yaşayan dilin insanlığın ortak mirası olduğunu saygıyı, araştırmayı, korunmayı hak ettiğini  anlattı.

Doç. Dr. Kaan Yılmaz, Cumhuriyet tarihinde Türk Dili ve Edebiyatı hakkında söylenecek çok şeyin olduğunu ve yapılan çalışmaları saymanın mümkün olmadığını ifade etti. Doç. Dr. Yılmaz, 1893 yılında Vilhelm Thomsen’in Göktürk alfabesini, 1898’de ise Paul Müller’in eski Uygur alfabesini çözdüğünü ve Kutadgu Bilig’in binden fazla beytinin Almanca’ya tercümesi yapıldığını dile getirdi.

Çocuk Edebiyatı Bölümü’nde doktora tezi yazan ilk kişi olduğunu, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Çocuk Edebiyatı dersinin liselerde müfredatta bulunduğunu fakat daha sonra kaldırıldığını anlatan Doç. Dr. Zeki Gürel Türkiye’de 22 milyon çocuğun olduğunu ve bu çocukların Çocuk Edebiyatı dersini alması gerektiğini belirtti.

Panel  toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. 

Haber/Fotoğraf: Mehmet Veysi AYDIN

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.